Meningiom
Menenjiom nedir?
Meningiomlar, beyni çevreleyen ve meninks denilen zardan köken alan tümörlerdir. Meningiomların çoğu iyi huyludur ve yavaş büyürler. Kadınlarda görülme ihtimali erkeklere göre daha sıktır. Meningiomlar, tüm yetişkin merkezi sinir sistemi tümörlerinin yaklaşık %30-37'sini oluşturur.
Menenjiyoma ne sebep olur?
Beyin tümörünün doğrudan nedeni hala net olarak bulunamamıştır.Bu konuda daha fazla yatırım yapılması gerekiyor. Hastanın genetik ve yaşam tarzı, tıbbi geçmişi ve potansiyel risk faktörlerine önceden maruz kalması gibi bir çok etken sebep olabilir. Menengiomların bir kısmı genetik bir hastalık olan Neurofibromatozis’in bir komponenti olarak ortaya çıkabilirler. Meningiom görülme sıklığı yaşla birlikte artar ve 65 yaşından sonra bu artış daha belirgin olarak görülmektedir.
Menenjiyomun farklı türleri var mı?
Meningiomların yaklaşık %80-90'ı 1. derecedir ve yavaş büyür, ancak bazıları daha agresiftir. Bu ayırımı yapabilmek için tümörden biyopsi (cerrahi operasyon sırasında alınan küçük bir örnek) almak gerekir. Patologlar bu biyopsi üzerinde çalışarak tümörü hem histolojik (mikroskop aracılığıyla) hem de moleküler profilleme (tümörün genetik özelliklerini inceleyerek) yöntemini kullanarak Ayrıntılı bilgi verirler.
Meninjiom belirtileri nelerdir?
Menenjiyomun belirti ve semptomları ilk başta oldukça belirsiz olabilir, ancak yavaş yavaş büyür ve tümörün beyinde veya omurgada yerleştiği yere göre farklı belirtiler gösterebilir.
- Bulanıklık veya çift görme gibi görme değişiklikleri
- Zamanla kötüleşen baş ağrıları
- İşitme kaybı veya kulak çınlaması (kulaklarda çınlama)
- Hafıza kaybı
- Koku kaybı
- Nöbetler
- Kollarda veya bacaklarda zayıflık
Semptomlara öncelikle beyin veya omurga sinirleri ve kan damarlarının bazı kısımlarına baskı uygulayacak kadar büyük bir boyuta gelmesi lazım. Ancak unutulmamalıdır ki yukarıdaki belirti ve bulguların bir çok sebebi vardır. Bunlar menenjioma özel bulgular değildir.
Meningiom tedavisi nedir?
Tedavi seçenekleri cerrahi ve/veya radyoterapidir. Kemoterapi normalde sadece yüksek dereceli bir meningiom için düşünülür.
Cerrahi tedavi
Bazı meningiomlar ameliyatla başarılı bir şekilde çıkarılabilirken, diğerleri tamamen çıkarılmasını imkansız kılan pozisyonlarda olabilir. Örneğin, tümör göz sinirin veya bir damarın etrafına sarılmış olabilir. Bu durumlarda, beyin cerrahının önceliği, beyin içindeki herhangi bir kritik yapıya zarar vermeden tümörün mümkün olduğunca çoğunu çıkarmak olacaktır.
Tümör yeniden büyürse, tümör boyutunu küçültmek için tekrar ameliyat önerilebilir.
Radyoterapi
Cerrahi olarak çıkarıldıktan sonra bazı meningiomlar tekrar büyüyebilir. Bu nedenle, II. veya III. derece olarak sınıflandırılanlar, yeniden büyüme riskini azaltmak için radyoterapi ile tedavi edilebilir.
Kemoterapi
Kemoterapi, meningiom tümörleri için nadiren kullanılır, çünkü çok yavaş büyürler. kemoterapi ilaçlarının çoğu daha kötü huylu kanser türlerinde görüldüğü gibi, hızla bölünen hücreleri hedeflemek için tasarlanmıştır.
Metatastatik Beyin Tümörleri
Beyin metastazları, kanser hücreleri orijinal bölgelerinden beyne yayıldığında ortaya çıkar. Herhangi bir kanser beyne yayılabilir, ancak beyin metastazlarına neden olma olasılığı en yüksek olan türler akciğer, meme, kolon, böbrek ve melanomdur.
BELİRTİLER
Beyin metastazları beyinde bir yada birden çok bölgede yerleşim gösterebilir. Metastatik beyin tümörleri büyüdükçe çevredeki beyin dokusu üzerinde baskı oluştururlar ve o bölgenin işlevini yapmasını engellerler. Bu, baş ağrısı, kişilik değişiklikleri, hafıza kaybı ve nöbetler gibi belirti ve semptomlara neden olur.
TEDAVİ
Beyne yayılmış hastaların tedavisi cerrahi, radyasyon tedavisi, kemoterapi, immünoterapi veya bunların kombinasyonunu içerebilir. Bazı durumlarda başka tedaviler önerilebilir. Beyin metastazlarının tedavisi semptomları hafifletmeye, tümör büyümesini yavaşlatmaya ve ömrü uzatmaya yardımcı olabilir.
CERRAHİ TEDAVİ
Eğer beyin metastazları ameliyat için erişilebilir yerlerde bulunuyorsa, amacımız mümkün olduğu kadar çok kanseri çıkarmak olacaktır. Tümörün bir kısmını çıkarmak bile belirti ve semptomların azaltmasına yardımcı olabilir.
RADYOTERAPİ
Radyasyon tedavisi, tümör hücrelerini öldürmek için X-ışınları ve protonlar gibi yüksek enerjili ışınları kullanır.
- Tüm beyin radyoterapisi. Tümör hücrelerini öldürmek için tüm beyne radyasyon uygular. Tüm beyin radyasyonuna maruz kalan kişiler genellikle iki ila üç hafta boyunca 10 ila 15 tedavi gerektirir.
- Stereotaktik radyocerrahi. Stereotaktik radyocerrahi ile gönderilen her radyasyon ışını tek başına güçlü değildir, ancak tüm ışınların buluştuğu nokta - beyin tümöründe - tümör hücrelerini öldürmek için çok yüksek dozda radyasyon sayısına ulaşılır. Stereotaktik radyocerrahi tipik olarak tek bir tedavide yapılır ve doktorlar birden fazla tümörü tek seansta tedavi edebilir.
Spina bifida
Spina bifida, omurga ve omurilik düzgün şekilde oluşmadığında ortaya çıkan bir doğum kusurudur. Nöral tüp, bir embriyoda, bebeğin beyni, omuriliği ve onları çevreleyen dokular haline gelen yapıdır.
Tipik olarak, nöral tüp gebeliğin erken döneminde oluşur ve gebe kaldıktan sonraki 28. günde kapanır. Spina bifidalı bebeklerde nöral tüpün bir kısmı kapanmaz veya düzgün gelişmez, bu da omurilikte ve omurga kemiklerinde sorunlara neden olur.
TİPLERİ
Spina bifida occulta
Occulta gizli demektir. En hafif ve en yaygın türdür. Spina bifida occulta, omurganın bir veya daha fazla kemiğinde (omurlar) küçük bir ayrılma veya boşluk ile sonuçlanır. Spina bifida occulta'sı olan birçok kişi, tesadüfen yapılan bir görüntüleme testi sırasında durum keşfedirler.
Myelomeningocele
Açık spina bifida olarak da bilinen miyelomeningosel en şiddetli tiptir. Omurga kanalı, alt veya orta sırtta birkaç omur boyunca açıktır. Zarlar ve omurilik sinirleri doğumda bu açıklıktan geçerek bebeğin sırtında tipik olarak dokuları ve sinirleri açığa çıkaran bir kese oluşturur. Bu, bebeği yaşamı tehdit eden enfeksiyonlara yatkın hale getirir ve ayrıca felce, mesane ve bağırsak disfonksiyonuna neden olabilir.
Meningocele
Bu nadir görülen spina bifida türü, omurgadaki bir açıklıktan dışarı taşan bir omurilik sıvısı kesesi mevcuttur. Bu tipte hiçbir sinir etkilenmez ve omurilik sıvı kesesinde değildir. Meningoseli olan bebeklerin, mesane ve bağırsakları etkileyenler bazı küçük sorunları olabilir.
BELİRTİ VE SEMPTOMLAR
Spina bifida occultanın tipik olarak, omurilik sinirleri dahil olmadığı için herhangi bir belirti veya semptom yoktur. Ancak bazen yenidoğanın cildinde bir tutam saç, küçük bir gamze veya doğum lekesi gibi omurga sorununun üzerinde belirtiler görebilirsiniz. Bazen bu cilt izleri, yenidoğanda MRI veya spinal ultrason ile keşfedilebilen altta yatan bir omurilik sorununun belirtileri olabilir.
RİSK FAKTÖRLERİ
Spina bifidaya neyin sebep olduğutam olarak netlik kazanmamıştır. Ailede nöral tüp kusurları ve folat (B-9) eksikliği öyküsü gibi genetik, beslenme ve çevresel risk faktörlerinin bir kombinasyonundan kaynaklandığı düşünülmektedir.
- Folat eksikliği. B-9 vitamininin doğal formu olan folat, sağlıklı bir bebeğin gelişimi için önemlidir. Takviyelerde ve güçlendirilmiş gıdalarda bulunan sentetik forma folik asit denir. Folat eksikliği, spina bifida ve diğer nöral tüp kusurları riskini artırır.
- Ailede nöral tüp defekti öyküsü. Nöral tüp kusurlu bir çocuğu olan çiftlerin, aynı kusurlu başka bir bebeğe sahip olma şansı biraz daha yüksektir. Bu risk, önceki iki çocuk durumdan etkilenmişse artar. Ek olarak, nöral tüp defekti ile doğan kadınların spina bifidalı bir çocuk doğurma ihtimali, nöral tüp defekti olmayan birine göre daha fazladır. Bununla birlikte, spina bifidalı bebeklerin çoğu, bilinen bir aile öyküsü olmayan ebeveynlerden de doğabilir.
- Bazı ilaçlar. Örneğin, valproik asit gibi nöbet önleyici ilaçlar, hamilelik sırasında alındığında nöral tüp kusurlarına neden oluyor gibi görünmektedir. Bu, vücudun folat ve folik asit kullanma yeteneğini ettikleri için olabilir.
- Şeker hastalığı. Kan şekeri iyi kontrol edilmeyen diyabetli kadınların spina bifidalı bebek sahibi olma riski daha yüksektir.
- Hamilelik öncesi obezite, spina bifida da dahil olmak üzere nöral tüp doğum kusurları riskini artıraabilir.
- Artan vücut ısısı. Bazı kanıtlar, hamileliğin ilk haftalarında artan vücut ısısının (hipertermi) spina bifida riskini artırabileceğini düşündürmektedir. Ateş veya sauna ya da jakuzi kullanımına bağlı olarak vücut sıcaklığındaki artışlar, spina bifida riskinde hafif bir artışa sebep olabileceğini söyleyen çalışmalar mevcuttur.